Bir Sanat Eleştirisi

Pınar Ünal Taşar’ın “Orada” Adlı Yapıtın Sanat Eleştirisi

Künye:

Sanatçı: Pınar Ünal Taşar

Tarihi  : 2022

Teknik : Kumaş Üzerine Akrilik ve Plastik Materyal

Boyut   : 80x180

 Anahtar Kelimeler: #Sanat_Yönetimi, #Soğuk_Savaş, #Sanat_Politikası, #Avangard #yapıt #sanateleştirisi #pınarünaltaşar

 



Yapıtın Dışsal Bilgi Yönünden İncelemesi

 

Pınar Ünal Taşar, 90’lı yıllarda İzmir’de akademik yaşamına başlamıştır. Adem Genç atölyesi ve o dönem içinde bulunduğu akademik ortamın modern sanat anlatımlarından oldukça etkilenmiştir. Yaşadığı şehrin özgürlükçü tavrı içinde rahat ve hareketli bir gençlik dönemi yaşamıştır. Resimlerinde yer alan nesnel tekrarlar akademinin ilk yıllarında kendini göstermeye başlamış olsa da, mezuniyetine yakın dönemde tekrar kavramının kararlılığını henüz belirlemiştir. Sosyal demokrat bir aileden gelen sanatçı, sosyal demokrasi, sermayenin dağılımı ve modern din kavramlarıyla yakından ilgilenmektedir. Akademi sonrası aldığı restorasyon eğitimi sırasında tanıştığı Katolik Kilisesi sanatçıyı derinden etkilemiş ve dinsel imgelerin kavram dünyasına girmesine neden olmuştur. Tüketim nesnelerini seri üretimin tekrar mantığı üzerinden anlatan sanatçı, dinsel imgelerin de alınıp satılan, insan duygu dünyasının sömürülmesine yönelik üretimlerinden etkilenmiş, bu imgelere resimlerinde kavramsal çerçevede yer vermiştir.

 

Yapıtın İçsel Bilgi Yönünden İncelemesi

 

Sanatçı, kullandığı yüzeyin tuval yüzeyi olmasıyla geleneğe olan bağlılığını dile getirmektedir. Kullandığı desen alt yapısıyla da bu gelenekçi tavrını pekiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu yapıtta izleyici üzerinde bırakmak istediği etkinin büyük çoğunluğunu oluşturan kavram, “melek” kavramının koruyucu kimliğinin, sermayenin koruyuculuğuna dönüşümünü etkileyici bir fırça hareketiyle anlatılma çabasıdır. Sanatçının daha önceki yapıtlarından da bilindiği üzere, kullandığı kırmızı  hat, sanatın dokunulmaz olması ve sermayenin dışında kalması gerektiğinin ifadesel aktarımıdır.

 

Yapıtın Biçim Yönünden İncelemesi

 

Yüzeyde yer alan 2 adet kanat formu, yüzeyin neredeyse tamamını kaplayarak gücün göstergesi, koruyucu kimliğini göstermek istercesine eşit olarak tuvale hakim bir formülasyonla yerini almaktadır. Gücünü fırçanın tek hareketinden de alan kanat formu, gri rengiyle beyazın saflığından uzaklaşmaktadır. Kanatların koruması altında, aynı zamanda kanatların parçası haline de gelen -tekstilde marka taşıyıcısı olarak kullanılan- plastik materyaller, pazarın ve sermayenin metaforik karşılıklarıdırlar. Tablonun tam merkezinden geçen kırmızı hat, sanatı ve sanatçıyı ifade etmektedir. Kompozisyonu tam ortadan bölerek de aynı zamanda bir tehdit gibi de sistemin karşısında durmaktadır.

 

Yapıtın Bağlam Yönünden İncelenmesi

 

Tinsel ve dinsel nesnel ve kavramsal birtakım imgelerin de yer aldığı bu arayış, ikonografik bir yaklaşımla değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Sanatsal imgelerde, düz anlamın değil de, bir anlam varlığının oluşturulduğu, yüklenmiş anlamların oluşturulduğu; motifler, simge, izlekler düzeni ve okuması hedeflenmektedir. Göstergesel anlatımın yapıtta bir görkem ya da anıtsal bir arayışı bulunmamaktadır. Tam aksine sadeleşme çabası içinde basite indirgenmiş anlamların arayışı mevcuttur. İkonografik anlatımlardaki anlam ve içeriklere, görkemli ve etkileyici göstergelerinden uzak durularak, sadece kavramsal boyutta yaklaşılmaya çalışılmaktadır.

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar